odea

Paranın Gizemli Tarihi: İlk Sikkeden Dijital Paraya

12 Mayıs 2022

Paranın Gizemli Tarihi: İlk Sikkeden Dijital Paraya

Para, insanlık tarihini şekillendiren, geçmişten günümüze mal ve hizmetlerin karşılığı olarak başta ekonomik olmak üzere insan yaşamına dair pek çok faaliyetin sürdürülmesini sağlayan en temel değerlerden biri. Ve yalnızca ekonomik bir araç olmaktan öte toplumların gelişiminde kritik rol oynamış önemli bir unsur. Paranın tarih boyunca uzanan yolculuğunu göz önünde bulundurduğumuzda geçmişin tozlu sayfalarındaki ilk sikkeden bugünün modern dünyasında hızla yaygınlaşan dijital paraya kadar, insanlığın ekonomik, sosyal ve kültürel bir yansıması olduğunu da söylemek mümkün. O tozlu sayfalardan günümüze gelinceye dek paranın nasıl bir evrim geçirdiğini merak ediyorsanız, bu yazı tam size göre.

İlk Sikkenin Ortaya Çıkışı ve Yaygınlaşması

Takasla başlayan ve uzun yıllar boyunca da takas yöntemiyle devam eden alış-verişler, Lidyalıların ilk parayı bulması ile şekil değiştirdi. M.Ö. 600’lü yıllarda Lidya Krallığı tarafından icat edilen ilk sikkeler, ‘elektron’ adı verilen bir tür altın ve gümüş karışımı alaşımdan oluşuyordu ve ticareti çok büyük ölçüde kolaylaştırarak insanlık tarihine yön verdi. Bu sikkeler ‘darp’ yöntemi ile basılıyordu. Darp yöntemi, metal bir diskin üzerine sert bir kalıpla vurularak şekil verilmesi anlamına geliyordu. Daha sonra bu yöntem, bugünkü adıyla ‘darphane’ olarak bildiğimiz para basım yerinin de temelini oluşturdu. Lidyalılardan sonra Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde de sikke kullanımı yaygınlaştı ve sikkelerin bölgelere göre basım şekli, üretildiği materyal, ağırlığı, boyutu vb. değişkenleri farklılık göstermeye başladı. Elektron alaşımların yanı sıra gümüş ve altın sikkeler de basılmaya başladı. Lidyalıların icat ettiği para sistemi, kısa sürede yayılarak diğer uygarlıklar tarafından da benimsendi ve ekonomik faaliyetler, ticari alım-satımlar bu sistemle kolaylaştığı için daha verimli ve düzenli bir şekilde yürütülmeye başladı.

Hem insanlığın hem de ticaretin gelişiminde bir devrim olarak nitelendirilen ilk sikkelerin icadı, bugün kullandığımız modern para sistemlerinin de temelini atmış oldu.

Kağıt Paraların Basılması ve Bankaların Kurulması

Elektron, gümüş ya da altından üretilen sikkelerin kullanımı devam ederken madeni paradan sonra ticaretin daha kolay ve güvenli hale getirilmesi ihtiyacı, kağıt paranın doğuşuna zemin hazırladı. İlk kağıt para, Çin’de M.S. 806 yılında basıldı, batıda ise kağıt paraların basılması ve kullanılması 17. yüzyılda gerçekleşti ve bu gelişmeler bugünkü modern bankacılık sisteminin de temellerinin atılmasına olanak sağladı.

İsveç, 1661 yılında kağıt para basan ilk Avrupa ülkesi olarak tarihe geçti. Osmanlı’da ise ilk kağıt para Abdülmecid zamanında 1840 yılında ‘Kaime-i Mu’teberiyye-i Nakdiyye’ adıyla basıldı. Sikkeler, 17. yüzyıldan itibaren yerini kağıt paralara bıraktı ve önce İngiliz Merkez Bankası’nın daha sonra ise diğer ülkelerin merkez bankalarının kurulmasıyla modern bankacılık dönemi başlamış oldu.

İlk bankalar, tüccarların, ülkenin ileri gelen zenginlerinin değerli eşyalarını saklamalarına ve ticari işlemlerini kolaylaştırmalarına yardımcı olurken daha sonra para politikalarının geliştirilmesiyle ülke ekonomilerinin istikrarını sağlamak, para arzını kontrol altında tutmak, daha geniş çaptaki ekonomik faaliyetleri sürdürmek gibi çeşitli amaçlara hizmet eden kurumlara dönüştü.

Paranın ve Bankacılığın Dijital Devrimi

20. yüzyılla birlikte ise hem para sistemleri hem de modern bankacılık hizmetleri, gelişen teknolojinin de etkisiyle yepyeni bir dönemi kucakladı; o da ‘dijital devrim’. ATM’lerin kurulması, telefon bankacılığı, internet bankacılığı, kredi kartlarının yaygınlaşması, elektronik ödeme sistemleri derken bir yandan fiziki paraya olan bağımlılık azalmaya, bir yandan da bankacılık hizmetlerine erişebilmek için bankalara gitmeye gerek kalmamaya başladı.

İnternetin hızlı ve pratik kullanımı, modern dünyada hemen hemen herkesin paranın ve bankacılığın dijital devriminin bir parçası haline gelmesine zemin hazırladı. Elektronik cüzdanlar, kolay ve güvenli kullanımlarıyla modern çağda tüm para ve ödeme işlemlerinin neredeyse tek adresi haline geldi.

Tüm bu gelişmeler hızla devam ederken 21. yüzyılda ‘blockchain’ teknolojisinin geliştirilmesi, paraya ve bankacılığa dair yepyeni bir dönemin kapısını araladı ve toplumları, ülkeleri, bugün ‘kripto’ olarak bildiğimiz yeni nesil para ile tanıştırdı. Böylelikle finans sistemlerinde yepyeni bir dijital dönem başlamış oldu, üstelik tüm dünyayı etkisi altına alan ve çok büyük kitleleri etkileme gücüne sahip türden bir dönem.

Verilerin dijital ortamlarda şifrelenerek kaydedilmesini sağlayan, bir tür kayıt defteri teknolojisi olan ve kripto paraların temelini oluşturan blockchain veya blokzinciri ile geliştirilen ilk kripto para Bitcoin oldu. Satoshi Nakamoto tarafından geliştirilen ve Amerika’da mortgage krizine çözüm bulma ihtiyacından doğan Bitcoin’i, Ethereum, Ripple gibi farklı kripto para birimleri takip etti.

Bu kripto paralar ve çok daha fazlası, farklı nitelikler ve kullanım alanları sunarak finansal ekosistemin çeşitlenmesine zemin hazırladı. Ve bugün hala bu çeşitlilik artmaya devam ediyor. Öyle ki, alışverişlerde geçerli bir para birimi olarak tanınmaya başlayan kripto paralar, bugün dünyanın farklı yerlerinde restoranlarda, lüks giyim mağazalarında, mücevherat mağazalarında bir ödeme aracı olarak kabul görüyor.

Dahası, hükümetlerin para politikalarının da bir parçası haline gelen kripto paralar, geleceğin finans piyasalarını da şekillendireceğe benziyor.  Özellikle gelişmiş ülkelerde, dijital ekonominin bu gelişmelerle daha da ileriye gideceğini söylemek mümkün. Paranın tarihsel yolculuğundan günümüzdeki dijital devrimine kadar geçen süreci daha iyi yorumlamak, paraya dair farklı bakış açıları kazanmak ve paraya dair daha kapsamlı bilgiler edinmek için Ortamlarda Satılacak Bilgi'nin Odeabank katkılarıyla hazırlanan bölümü “Paralarımızın Üzerindeki Kişileri Tanıyor Musun?” u dinleyebilirsiniz.