Günümüzde zaman yönetimi, birçok insan için en zorlayıcı konulardan biri. Gelişen teknoloji ile hızlanan bilgi akışı, her an ulaşılabilir olma zorunluluğu, artan iş yükü, uzayan mesailer, yoğun trafik, anlık bildirimler ve sosyal medya gibi dikkat dağıtıcı unsurlar nedeniyle zamanı yönetmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Tüm bunların yanı sıra bir de modern çağın getirdiği aciliyet kültürü, sürekli bir şeyleri yetiştirmek ya da bir yerlere yetişmek gibi yeni zorunluluklar da doğuruyor. Dolayısıyla bir gün, yapılacak tüm işler için yetersiz gelebiliyor.
Her ne kadar herkes için bir gün 24 saat olsa da bu sürenin nasıl değerlendirildiği gün sonunda çok farklı sonuçlar doğurabiliyor. Zamanını etkin bir şekilde yönetebilen ve işlerine, sorumluluklarına olduğu kadar kendine ve sevdiklerine de zaman ayırmayı başarabilen insanlar, 24 saati en verimli şekilde kullanabilirken diğerleri için her gün bir zaman sıkıntısı ile geçebiliyor. Peki, bu insanlar neyi farklı yapıyor?
Bu sorunun cevabı; verimli bir zaman yönetimi yapmaktan geçiyor. Zaman yönetimi, yalnızca iş hayatında değil, özel hayatta da mutluluk ve başarının en önemli sırlarından biri. Etkili bir zaman yönetiminin sırrı ise doğru teknikleri bilmek ve uygulamak, bu tekniklerin başında da “Pomodoro” geliyor.
Pomodoro Tekniği ile bir günü en verimli şekilde geçirmek ve zamanı yettirmenin yanı sıra zamanı artırmak da mümkün. İşte hem işleri hem de zihinsel yükleri hafifletmeye yardımcı olan Pomodoro Tekniği’ne dair her şey…
Pomodoro Tekniği ile Zamanınızı ve Günlük Yaşamınızı Optimize Edin
“Pomodoro, İtalyanca ‘domates’ anlamına gelen bir kelime ve tekniğin ortaya çıkış hikayesi de aslında domates ile ilgili. 1980’li yıllarda bir üniversitede görev yapan İtalyan akademisyen Francesco Cirillo, uzun süreli işlere odaklanmakta güçlük yaşıyormuş ve bu odaklanma sorununa bir çözüm bulmak için Pomodoro Tekniği’ni geliştirmiş. Verimliliğini artırmak ve odaklanma süresini uzatabilmek için 5-10 dakika gibi kısa süreli zaman dilimleri belirleyip çalışmaya başlayan Cirillo, böyle yaptığında daha uzun süreler etkili bir şekilde çalışabildiğini fark etmiş.
Çalışma sürelerini kademeli olarak artırıp ardından kısa süreli molalar vererek zaman yönetimini optimize etmiş ve en sonunda 25 dakikalık bloklar halinde çalışmanın daha verimli olduğunu bulmuş. Bu zaman bloklarını tutmak için de bir mutfak zamanlayıcısı kullanmış ve bu zamanlayıcı ‘pomodoro’ yani domates şeklindeymiş. Teknik, ilgi çekici ismini bu şekilde almış.”
Francesco Cirillo tarafından geliştirilen ve en yaygın kullanılan zaman yönetimi stratejilerinden biri olan Pomodoro Tekniği, belli bir süre kesintisiz çalışmayı ve ardından mola vermeyi içeriyor. Temel prensibi kısa ama sık çalışma seansları ve düzenli molalarla zihinsel yorgunluğu önlemek ve çalışma sürecini çok daha verimli hale getirmek. Üstelik uygulaması da oldukça basit:
- İlk adım görev belirlemek. Yapmanız gereken ya da yapmak istediğiniz bir işi belirleyin. Haftalık raporunuzu tamamlamak, toplantı için sunum hazırlamak ya da uzun zamandır ertelediğiniz herhangi bir işi yapmak olabilir.
- Yapacağınız işi kesinleştirdikten sonra 25 dakika belirleyin ve bu süre zarfında bölünmeden o işe odaklanın. Bunu yapabilmek için mümkün olduğunca uyaranlardan, dikkat dağıtıcı unsurlardan uzaklaşın. Bunun yolları telefonu sessize almak ya da bildirimleri kapatmak olabilir. 25 dakika boyunca odaklanın ve dikkatinizi tamamen elinizdeki işe verin. Dilerseniz 25 dakika sonrası için alarm kurabilirsiniz.
- 25 dakikalık süre tamamlandığında 5 dakika ara verin. İşin başından kalkın ve hareket edin, bir bitki çayı ya da kahve için, birkaç dakika nefes almak için camı açın veya balkona çıkın. 5 dakikalık bir mola alın ve zihninizi de bedeninizi de o yaptığınız işten kısa süreliğine de olsa uzaklaştırın.
- 5 dakikanın sonunda işinizin başına döndüğünüzde yine 25 dakikalık bir çalışma yapın ve tekrar alarmı kurup 25 dakikanın sonunda 5 dakikalık ara verin.
- Bu şekilde 4 kez “Pomodoro” zamanı planlayın ve 4 setin sonunda bu sefer 5 dakika değil, 15-20 dakika gibi daha uzun mola verin. Çünkü 100 dakikalık bir çalışmayı tamamlamış olacağınız için biraz daha uzun süre dinlenmeye ve zihninizi rahatlatmaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
- Eğer ilk başladığınız iş, bu süre zarfında tamamlandıysa uzun moladan sonra yapmanız gereken bir diğer işe geçebilir, yine aynı şekilde 25 dakikalık setler halinde devam edebilirsiniz.
Bu sayede hem bedeninizi hem de zihninizi zorlamadan, dikkatinizi kaybetmeden daha verimli çalışabilecek, ihtiyaç duyduğunuzda da dinlenmek için zaman ayırıyor olabileceksiniz.
Dahası, Pomodoro Tekniği’nin hem iş hayatınızda hem de özel hayatınızda pek çok faydasını görebilirsiniz. Okul yaşantısını iyileştirmek isteyen öğrenciler, daha iyi eserler ortaya koymak isteyen sanatçılar, yazılarını etkili bir şekilde kaleme almak isteyen yazarlar ve çok daha fazlası için de etkili bir teknik. Hatta ev işlerini etkili bir şekilde halletmek için de bu teknik size yardımcı olabilir.
Günümüzün dijital dünyasında ekranlara bağımlılık bu denli artmışken ödev yapmak, bir projeyi tamamlamak ya da uzun uzun kitap, makale, tez gibi yayınlar yazmak oldukça zor. Çünkü özellikle yaratıcı işler uzun süreli odaklanma gerektiriyor, aynı zamanda ilhama da ihtiyaç duyuyor.
Yazarlar, tasarımcılar veya diğer yaratıcı profesyoneller, Pomodoro Tekniği ile odaklanmalarını sürdürebilir ve aynı zamanda yaratıcı süreçlerini de düzenleyebilirler. Her yaştan öğrenci, ödevlerini tamamlamak için bu teknikten faydalanabilir. Ev işlerini yaparken tekniğin 25 dakikalık zaman dilimlerinin her birine evin bir bölümünü derleyip toparlamayı yerleştirmek, etkili bir temizlik ve düzen sağlayabilir.
Üstelik bu tekniği kullanmak için tekniğin ortaya çıkış hikayesinde olduğu gibi bir mutfak zamanlayıcısı kullanmaya da gerek yok. Dijitalleşen dünyada bu konuda yardımcı olabilecek pek çok araç var. Cep telefonlarına veya tabletlere indirilebilecek uygulamalarla zaman dilimlerini ayırmak ve takip etmek çok kolay. Pomodoro Sayacı, Session ya da Forest gibi aplikasyonları kullanabilirsiniz. Masaüstü bir çözüm arıyorsanız bilgisayarınızdan https://pomofocus.io/ ya da https://pomodor.app/timer web sitelerine giriş yapabilirsiniz.
Pomodoro Tekniği’nin Faydaları
Gelelim bu tekniğin sağladığı faydalara… Bu zaman yönetimi stratejisi sayesinde daha uzun süre sıkılmadan ve dikkatiniz dağılmadan odaklanarak işlerinizi tamamlayabilirsiniz. Uzun süre kesintisiz çalışmak, zihinsel yorgunluğa neden olduğu için Pomodoro Tekniği ile zihinsel yorgunluğu önleyebilir, kendinizi tükenmiş hissetme riskini düşürebilirsiniz.
Yapmanız gereken işler ne kadar büyük veya karmaşık olsa da bu teknik ile küçük ve daha kolay yönetilebilir parçalara bölebilir, çalışma verimliliğinizi ve motivasyonunuzu yüksek tutabilirsiniz. Ayrıca adım adım nasıl ilerlediğinizi daha iyi gözlemleyebilir, böylece planlama becerilerinizi de geliştirebilirsiniz.
Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki kısa molalar vermek, odaklanmayı güçlendiriyor ve dikkat dağınıklığını önlüyor. Öte yandan bir başka çalışma da kısa molaların dikkat performansını olumlu etkilediğini gösteriyor. Kısa molalar vererek çalışmak, daha uzun çalışma sürelerine göre odaklanma becerisini artırıyor ve bilişsel yorgunluğu azaltıyor. Aynı zamanda tamamlanması gereken görev veya sorumluluk ne kadar büyük olursa olsun, onu Pomodoro Tekniği ile küçük parçalara bölerek farklı zaman dilimlerine yaymak; motivasyon, kaygı ve stres yönetimi konularında da daha iyi performans sergilemeyi sağlıyor.
En önemlisi de Pomodoro Tekniği, zamanınızın nasıl geçtiğini ve onu nasıl kullandığınızı daha iyi anlamanızı sağlayacağı için zamanın siz anlamadan boşa geçmesini de önleyebilirsiniz. Bu kısa çalışma blokları sayesinde hem iş hayatınızdaki sorumlulukları kendinizi tüketmeden ve yormadan tamamlayabilir hem de özel hayatınızda daha dengeli ve tatminkar bir yaşam sürebilirsiniz.
Özellikle dikkat dağınıklığı, odaklanma güçlüğü, yoğun stres, kısıtlı zaman veya erteleme alışkanlığı gibi durumlarla sık sık karşı karşıya geliyorsanız hem özel hayatınızı hem de profesyonel yaşantınızı iyileştirmek için Pomodoro Tekniği’nden faydalanabilirsiniz.
İçeriği paylaşmak ister misiniz?